Ultrafiltrasyon
Ultrafiltrasyon Nasıl Çalışır?
1. Yarı Geçirgen Membran: Ultrafiltrasyon sisteminin temel bileşeni, oldukça küçük gözeneklere sahip yarı geçirgen bir membrandır. Bu gözenekler, 0.01-0.1 mikron arasında değişen boyutlarda olup, bakteriler, virüsler ve büyük organik moleküllerin geçişine izin vermez.
2. Basınç Uygulama: Ultrafiltrasyon işlemi ters ozmoza kıyasla daha düşük basınçlarda çalışır. Suyun içinde çözünmüş haldeki maddeler membranın gözeneklerinden geçebilirken, büyük moleküller, bakteriler ve partiküller membranda tutulur.
3. Arıtılmış Su ve Retentat (Atık Su): Membranın bir tarafından temizlenmiş su geçerken, diğer tarafta tutulmuş olan kirleticiler ve mikroorganizmalar birikir. Bu atık kısım, retentat olarak adlandırılır ve sistemden atılır veya başka işlemlerden geçirilir.
Ultrafiltrasyonun Avantajları ve Dezavantajları
Avantajlar:
– Düşük basınç gerektirdiği için enerji tüketimi azdır.
– Bakteri ve virüsleri etkili bir şekilde filtreleyerek içme suyu kalitesine yakın sonuçlar sağlar.
– Ters ozmozdan farklı olarak çözünmüş mineralleri ve iyonları tutmaz; bu yüzden bazı mineraller suyun içinde kalır.
Dezavantajlar:
– Çok ince çözünebilen kimyasal kirleticiler veya iyonlar ultrafiltrasyonla tamamen uzaklaştırılamaz.
– Membranların düzenli temizlenmesi ve bakımı gerekir, aksi halde membran tıkanabilir.
– Daha küçük kirleticiler ve iyonların filtrelenmesi için ters ozmoz gibi daha güçlü bir sistemle birlikte kullanılabilir.
Ultrafiltrasyon, partikül ve mikroorganizmaların giderilmesinde oldukça etkili bir yöntem olup, genellikle suyun ön arıtımı veya son safhası olarak tercih edilir. Özellikle endüstriyel proseslerde, içme suyu temininde ve hastane gibi hijyen gereksinimi yüksek ortamlarda kullanılır.